Akciğerlerimiz her gün büyük miktarlarda, çeşitli partikül maddeleri içeren havayı solur. Merak konusu olan nokta ise bu solunan toz parçacıklarına, vücudumuzda ne olduğudur.
Bizi rahatsız eden tozlar, alerjiyi ve bazı hastalıkları tetikler. Ancak bu rahatsızlıklara sebep olmasının yanında vücudumuzun neresinde depolanır veya vücudumuzdan atılır mı?Gelin, bu soruların cevaplarını verelim.
Vücudumuz, solduğumuz tozlarla mücade etme noktasında “Mukus” ve “Siller”e bel bağlar.
Burun mukozası veya başka bir deyişle solunum mukozası, burun deliklerinden nefes borusuna kadar tüm burun boşluğunu kaplar. Solunum gerçekleştiğinde, toz parçacıkları ve gazları içeren hava, burun boşluklarından içeri fışkırır.
Bu aşamada en büyük parçacıklar, mukus ve burun kılları tarafından tutulur. Bununla birlikte daha küçük parçacıklar, farenkse doğru yol alır ve burada mukus, onları tekrar tutar.
Aradan sıyrılan daha küçük parçacıklar eğer trakea ve bronşiollere ulaşmaya devam ederse bu parçacıklar mukusta sıkışır. Sıkışma gerçekleştiği anda da insan vücudunu rahatsız eden tozlar ya balgam şeklinde dışarı atılır ya da mide suları tarafından sindirilir.
Tozlarla dolu olan havanın bir kısmı, ağız yoluyla vücudumuza girer.
Fakat endişelenecek bir durum yoktur. Çünkü ağızdan alınan havanın, aynı zamanda koruyucu bir mukoza tabakasına sahip yutaktan da geçmesi gerekir. Mukus da bu parçacıklarla savaşmaya ve onları yok etmeye yardımcı olan önemli bileşenlerden oluşur.
Ayrıca mukus, mikropların parçalanmasına yardımcı olan lizozimlerden (bakterileri parçalayan enzimler) meydana gelir. Solunum yolundaki mukozal epitel tabaka, sürekli olarak aşınır ve alttaki yenileyici tabakadan gelen hücrelerle değiştirilir.
Bu, mukozal tabakaları istila edebilen patojenlerin yani tozların düzenli olarak atılmasını sağlamak için yapılır. Özetle insan vücudu, solunum yoluyla vücuda giren yabancı maddeleri ve toz parçacıklarını ortadan kaldırmak için çeşitli mekanizmalara sahiptir.
Kaynaklar: Work Health Solutions, Science ABC