Hiç kendinizi mükemmel bir fotoğraf çektirdiğinizi düşünürken, sonucu görünce gözlerinizin vampirleri aratmayan bir kırmızılıkla parladığını fark ettiğiniz oldu mu? Peki, bu kırmızı göz efekti neden oluşuyor ve artık neden bu sorunla daha az karşılaşıyoruz?
Karanlık bir yerde ya da gece çektiğiniz eski fotoğraflara bakarsanız şeytan gibi çıkmış olabilirsiniz. Bunun fotoğraf makinesinin teknik özelliklerinin yanı sıra göz yapınız ile de ilgisi var.
Peki eskiden kırmızı gözlerimizi yok edeceğiz diye dert edinirken neden şimdiki fotoğraflarımızda bu sorunu neredeyse hiç yaşamıyoruz?
Cevabı göz bebeklerimizde.
Kırmızı göz efekti, fotoğraf çekilirken flaşın kullanılması ve çekim sırasında göz bebeklerinin genişlemiş olması durumunda ortaya çıkıyor. Gözlerimizin arkasında, retinayı besleyen koroid bağ tabakası, zengin miktarda kan içeriyor. Flaş ışığı da bu kan damarlarına yansıyor ve kamera, kırmızı rengi yakalayarak gözlerimizin kırmızı görünmesine neden oluyor.
Neden artık fotoğraflarda gözlerimiz kırmızı çıkmıyor?
Teknolojinin ilerlemesiyle birlikte fotoğraf makineleri ve akıllı telefonlar, kırmızı göz problemini minimize etmek için çeşitli yöntemler geliştirdi.
Birçok modern kamera ve akıllı telefonda bulunan ön flaş özelliği, ana flaş patlamadan hemen önce hafif bir ışık veriyor. Bu ışık, göz pupilinin daralmasına ve dolayısıyla retinadan yansıyan ışık miktarının azalmasına yardımcı oluyor.
Ayrıca akıllı telefonlarımızdaki flaş çok güçlü değil. Dijital kameralardan daha büyük diyafram açıklığına sahip olmaları nedeniyle de sensöre çok daha fazla ışık veriliyor ve düşük ışıklı ortamlarda flaşa ihtiyaç duyulmuyor.
Hem kameralarımız hem fotoğrafçılar artık ne yapılması gerektiğini biliyor.
Geliştirilen yazılımlar da kırmızı gözü engelliyor. Fotoğraf çekildikten sonra bile pek çok dijital kamera ve fotoğraf düzenleme yazılımları sayesinde kırmızı gözler algılanıyor ve otomatik renk düzeltmesi yapılıyor.
Eğer profesyonel bir çekim yaptırıyorsanız zaten fotoğrafçı yapması gerekenleri biliyordur. Flaşı tavana veya duvara yansıtabileceği gibi reflektör kullanarak da flaş ışığının doğrudan gözünüze gelmesini engeller. Bu aynı zamanda fotoğraflarınızda ışığın daha doğal görünmesini de sağlar.
Flaş kullanılması kaçınılmazsa da flaşın lensten, kameranın nesneye olan mesafesini 1/20’si kadar ayırmak gerekiyor. Çekilecek kişi 2 metre uzaklıktaysa flaş kafası objektiften en az 10 cm uzakta olmalı.
Teknoloji, kırmızı göz sorununu büyük ölçüde ortadan kaldırmış olsa da tamamen unutulmuş bir problem değil. Bu yüzden de eğer düşük ışıklı ortamlarda hızlı fotoğraf çektirecekseniz yine de gözlerinizi kırmızı görebilirsiniz. Hâl böyle olunca ya ortam ışığını açmanız gerekiyor ya da fotoğraf düzenleme yazılımlarına başvuracaksınız.
