Asansörler, bazılarımız için inanılmaz bir endişe kaynağıdır. Eğer geçmişte kısa süreli de olsa asansörde kaldıysak ya da bu mekanizmalara sebepsiz yere hiçbir türlü güvenemiyorsak, asansörleri hiçbir güç bize kullandıramaz. Peki asansörler korktuğumuz kadar tehlikeli mi?
Eşiniz ya da dostunuzdan asansörde kalma hikâyesi dinlemiş veya çeşitli film ve dizilerde ölümle sonuçlanan asansör kazalarına tanık olmuş olabilirsiniz. Aslında bu mekanizmalar, tahmin ettiğimiz kadar korkutucu değil.
Peki asansörler nasıl bir işleyişe sahip ve hepimizin bildiği gibi onları ayakta tutan halatlarından biri koparsa başımıza neler gelir?
Aslında asansörler, bizim tahmin ettiğimizden çok daha fazla güvenlik mekanizmasına sahiptir.
Asansör sistemlerinin içinde kabine cıvatalanan çelik halatlar bir kasnak üzerinde dolanmış haldedir. Makara, asansör şaftının üst kısmında bulunan yivli yüzeye sahip olan bir mekanizmadır. Kasnak oluklarının görevi, çelik halatları kavramaktır ve böylece asansördeki elektrik motoru, kasnağı döndürerek halatların da hareket etmesine olanak tanır.
Asansörü kaldıran halatlar, aynı zamanda makaranın tam karşı tarafında asılı halde olan bir karşı ağırlığa da bağlıdır. Yani hem kabinin kendisi hem de karşı ağırlık, çelik raylar üzerinden hareket eder.
Asansörde bulunan halatların her biri, genellikle birbirinin etrafına sarılan farklı uzunluklardaki çelik malzemelerden yapılır.
Oldukça dayanıklı bir yapıya sahip olan asansör halatları, aşınma ve yıpranma noktasında bir hayli uzun ömürlüdür. Fakat elbette bu halatların da nadiren de olsa kopma ihtimalleri vardır. Peki o zaman ne olacak?
Kasnaklı asansörlerde çoğunlukla toplamda dört ila sekiz arasında halat bulunur. Bu durum, bir halat kopsa bile diğerlerinin asansörü ayakta tutacağı anlamına gelir. Aslında tek bir halat sağlam kalsa bile asansör, işlevini yerine getirmeye devam eder.
Peki diyelim ki asansördeki tüm halatlar zarar gördü. Bu durumda bile endişelenmeye gerek yoktur. Çünkü asansörler, elektronik bir fren sistemine sahiptir.
Çoğu modern asansörlerde bulunan sensörler, kabinin aşağı doğru hızlandığını tespit edebilir ve böylece asansör kabininin altından boylu boyunca uzanan ve kılavuz raylara oturan, metal bir fren ortaya çıkar.
Ayrıca birçok asansörde makara üzerinde sıkıca kapatılmış biçimde bir kelepçe bulunur. Bu tür bir fren, onu serbest bırakmak için güç uygulamadıkça her zaman sıkıştırılmış halde bekler. Yine bu da elektrik olmadığında kasnağa, mekanik olarak fren uygulanacağı anlamına gelir.
Yine frenlerin üstünde, kabloların karşıt uçlarına bağlanan karşı ağırlıklar bulunur. Bu ağırlıklar genellikle boş bir arabadan biraz daha ağırdır. Herhangi bir fren sisteminin yokluğunda bile bu karşı ağırlık; asansör boşsa veya çok dolu değilse yavaşça yukarı çıkmasını, eğer doluysa asansörün yavaşça alçalmasını sağlar.
Elbette tüm bu güvenlik önlemlerinin yanı sıra çeşitli asansör kazaları meydana gelebilir ancak bu kazaların çoğu asansörlerdeki mekanik arızalardan çok, insan hatalarından kaynaklandığını söylemek mümkündür.